kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

SAMAN YOLUNDA KABAK TATLISI

Posted by kaniyasor 21 Şubat 2012

k.y.Kani Yado – 21. 02. 2012

Saman TV’den Oktay Usta samandan, kabaktan bir sürü marifetler sergilerken mutfak iptilasını her kese bulaştırdı. Klavyenin başına geçer geçmez kabak tatlısı aklıma geldi. Siyaset bu, insanları yönlendirmek için hangi araçların kullanılacağını yönlendireniler bilir ama yönlendirilenler bilmezler.

Ben de hiç farkında bile olmadan generallerin hanımlarının bile gönlünde taht kuran Oktay Usta tarafından bu gün böyle yönlendirildim işte!

Yönlendirilmek yönlendirilmektir. İster sapla, ister saman, ister kabakla.  Gerici bir ideoloji veya  ilerici bir ideoloji ile… Önemli olan taktik ve stratejide başarılı olmaktır. İsrail, HAMAS kahramanlarını(!) yaratıp Filistinliler için umut yaratmadı mı? İsrail Filistinlileri tüm dünyanın gözünden düşürmek için istediği anda onlara bomba patlattırmadı mı?

Çözüm anları gelir gelmez mutlaka bombalar patlardı. Buna terörle kirlenmek veya kirletmek denir; isterseniz siz buna kahramanlık deyin.  HAMAS, küçük oyuncak bir havan topu fırlatırdı, arkasından İsral’in tüm savaş uçakları masum halkın üzerine tonlarca bombaları boşaltırdı! Bu davetin adı nedir sizce?

Kendi toplumunun sorunlarının çözümünü sapla, samanla, kabak bombalarıyla sabote etmek ne ise dünya öyle tanımlar. Siz ‘cihat’ dersiniz, dünya ‘terör’ der, siz yurtseverlik dersiniz dünya ‘kendi halkını arkadan vurmak’ der. Ayrıca danışıklı savaş olmasa ne fark eder? Toplumu despotizmin karanlığına sürüklemek bütün dünya insanlığına ihanettir.

Dünya diktatörlerden kurtulmak için çok bedel verirken,  çamurdan, ihanetten, zulümden diktatör yaratmanın ne demek olduğunu insanlık biliyor. Çamurdan yaratılan ‘adam’ın ne çamur olduğu biliniyor artık. Canlıların partnerlerinden olan hayvanlar bile eli satırlı ‘adam’dan firar edip trafiği alt üst ettiklerini her yıl haberlerde artık sıkça duyuyoruz. Eli satırlı katillerin kendileri ne ise, şeriatları, gericilikleri, ilericilikleri odur.

İleriye veya geriye yönlendirmek bir yöntemi gerektiriyorsa bu yöntem geliştirilir. Bundan dolayı politikaya gereksinim duyuluyor. Bir yöntemle insanları yönlendirmek! Türkiye kendi içinden yüz yıllık bir moloz yığınını halletmesi gerekiyordu. Kurdlere karşı yönlendirici bir politik yönteme, hem de Türk kamuoyu için teselli ve yönlendirme yöntemi belirlemek zorundaydı.

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir taraftan Kurdlere tabular yaratıp Kurdleri bununla oyalarken bir taraftan din, iman ticaretiyle Türk toplumunu oyalıyor. Oktay Ustadan feyz alırken Türk toplumunun nasıl dizilerle meşgul olduğunu da fark ediyoruz.

Aziz Nesin kendi beyin ölçme hesap makinesini kullanırken Türkiye sınırlarının dışına çıkmak istememişti. Belki dünya gericilik cephesinin hepsini karşısına almak istemedi. Aslında Osmanlıların ayak bastığı tüm sahalar arasında fark yoktur. %60 ise tüm sahada %60’tır. Osmanlı mezarlıkları arasında fark yoktur. Mimarisi arasındaki sahaların benzerliği gibi tüm çamurlu sahaları, saman harmanları, tüm kabak tarlaları aynıdır. Osmanlının uğradığı her yer de kapkapçılık, istikrarsızlık vardır. Alın size harita ve bakın! Hatta Avrupa’da o uğursuz ayakların basıldığı yerler de sorunludur.

İsrail de bu konuda başarılı oluyor. HAMAS’ın eline ateşli oyuncakları verip Filistin sorununu sabote ettirirken, ilericilerini, laik düşünceye sahip olanları bitirerek, kalanları Allahın Partisi ‘nin cehennem zebanilerine kırdırarak, Filistin insansızlaştırıldı ve teslimiyet noktasına getirildi. Derin bir güdümlülük söz konusu olduğunda bu kaçınılmaz bir sonuç olur. Kurdler anladılar mı acaba?

1971’den sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin derin strateji uzmanları Türk sivil sağ ve sol gruplara meşgale bulurken, Kurdler daha yeni kapsamlı olarak Kurd sorunundan bahsederken, Kurdlere en radikal meşguliyetleri bulmayı ihmal etmedi.

Dikkat ediyorsanız İsrail derin başarılar içindeyken TSK da ondan geri kalmıyordu. Bu benzerliği, bu yol arkadaşlıklarını, bu dayanışma görüntüsünü gözlerden uzak tutmak için Başbakan İsrail ile danışıklı kavgayı başlattı.

Kavgalar Anadolu toplumu tarafından çok sevilir. Hemen kavganın coşkusuna kapılır. Kavganın danışıklı mı, danışıksız mı olduğuna hiç bakmaz. O anda kavganın heyecanını en ücra yerlerinde hisseder. O heyecan belli sürede yaşatıyor onları. Bu strateji uzmanları Kurdleri bu heyecanlarla tatmin etme planlarını uygulamadılar mı sanırsınız? Yoksa bize acıyıp bundan vaz mı geçtiler?

TC en planlı,programlı yönlendirme hareketini Kurdlere uyguladı. Türkleri sadece ölen askerinin cenazelerinde milliyetçiliği geliştirmeye memur etmişlerdi. Kurdler köy koruculuğu ordusunun çatışmalı serüveninde yaşamı yönlendiriyordu. İsrail iyi taktik dersleri vermiştir mutlaka. İsrail Filistin’i nasıl çıkmaz sokaklara yönlendiriyorsa partnerine de aynı stratejiyi uygulattı.

Türk Silahlı Kuvvetleri 1971 Yıllarından beri büyük çaba içinde olup büyük başarılar sağlamıştır. Diyarbakır’da Mehdi Zana  Kurdler tarafından aday yapılıp ilk olarak Kurdlerin adına komünal seçimleri kazanıp Belediye Başkanı olması TC’yi şaşırttı. Diyarbakır’ın Türkiye’nin elinden gitmesi Türkiye’yi yeni arayışlara itti. Kurdleri karşısına alacağına İsrail yöntemini uygulamasını esas alındı.

Türk Silahlı Kuvvetleri siyasi elemanları Kurdlerin içinden çalışma başlatıp ilericilik adına, bölünmezlik adına Kurdlerden eleman örgütlemeye başladı. Bir taraftan Ecevit’in başlattığı sivilleşme hareketini zayıflatmaya devam ederken bir taraftan sivillerin içinde TSK yanlısı sivillerden eleman örgütlüyordu.  Türkiye’nin ürettiği tüm politikalar, taktik ve planlar Kurdlere yönelikti.

Doğu Perinçek, Aydınlık kadrolarıyla tam bir TSK organı durumuna geldi. Milli ordu, Mili Hükümet, Milli devlet sloganıyla siyasal çizgileri TSK çizgisiyle çakışıyordu. Kendi koşullarında epey yol kaydeden Kurd bağımsızlık çizgisinin önüne geçmek için hazırlık yapılıyordu. Bir taraftan Kürdistan Özgürlük ve bağımsızlık çizgisinde ısrar edenler bir şekil de etkisizleşirken bir taraftan devlet ortama hakim kılacak durumlar hazırlanıyordu.

Türkiye ve Kurdistan’ın her tarafında sağ ve sol çatıştırıldı. Alevilere saldırı yapma kolaydı, bunu zahmetsiz başarıyorlardı. TSK müdahale ortamını olgunlaştırmak için kendi elemanlarını da devreye koyuyordu. Bir taraftan derin sivil elemanlarını hazırlıyordu.

12 Eylül ordu müdahalesinin gerekçeleri olgunlaştırıldı ve darbe yapıldı. Ordu Avrupa’nın baskısından dolayı fazla iktidarda kalmak istemiyordu. Cunta Suudi Arabistandan Rabıta kanalıyla Kurdlerin Arap kültür gericiliğe yönlendirilmesi için kullanılmak üzere karşılıksız büyük paralar Türkiyeye aktarıldı. Böylelikle tüm eksikler tamamlanmıştı. Kısa sürede seçim hazırlıkları yapıldı ve seçime gitti.

Seçimde TSK’nin partisi MDP büyük yenilgi aldı. Turgut Özal’in liderliğindeki sivil mutabakatın dört eğilimin blok gücü diyebileceğimiz ANAP tek başına iktidar oldu. TSK ilk atak olarak tüm yarattığı imkanlarla sivil inisiyatifine güçlü bir darbe vurmaktı. TSK Turgut Özal’ı ve partisini yıpratmak hatta ortadan kaldırmayı düşünüyordu. Sivil inisiyatif hem Kurd cephesi, hem de Türk faşist cephesi tarafından vuruldu. TSK kesin iktidar olmak için 1990’ların rant cennetinin ortamını sağlamak için tüm planları tutuyordu.

Bir taraftan TSK kendi adamlarını Mecliste aktif hale getirmeye çalışırken bir taraftan da Kürdleri Türkiye karşı savaştırarak TSK’yi savaş ortamında iktidar edip sivilleşmeyi engellemekti. Bunda başarılı oldu. İsrail gibi, istediği anda kendi askerlerini Kurdlere vurdurabiliyordu. Bu savaş taktiğiyle bir taraftan  sivil hedefleri de Kurdlere veya Kurdlerin adına kendi sivil giyimli  özel güçlerine vurdurarak Kurdlerin ulusal taleplerini dünyaca lanetlenen terörün gölgesinde bırakıyordu.

Kurd ve Türk askerlerini karışık olarak cepheye sürüp çok sayıda cenaze törenlerine imkan sağlanıyor, bu yolla hem Kurdlerin hem de Türklerin tepkisi yaralıtıyordu. Bu taktikle aynı zamanda Kemalizmin hala birleştiremediği Anadolu halklarını Kurd karşıtlığında Türk milliyetçiliğinde birleştirildi. Kurdlerin taktikleri kavrayamamalarının TC’ ye yaptığı en büyük hizmet budur.

Yorum bırakın