kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

ÖZGÜRLÜK YAŞAMIN MUTLULUĞUDUR-3-

Posted by kaniyasor 12 Ocak 2013

aaa-karanlik-kirmizi2.wwwkaniyasorKani Yado – 12.01.2013

Biz insan yaşamına anlam kazandıran özgürlüğü ve özgürlüğün yaşama kattığı mutluluk ve bu bağlamda insan sevincini çeşitli boyutlarıyla yazarken, TC’nin barbar kurşunuyla üç özgürlük meşalesini kaybettik. Biz henüz tetikçilerin kim olduğunu bilmiyoruz ama TC bağlantılı olmaması için bir neden yoktur.

Özgür Kadın simgesi olarak tanıdığımız bu üç insanımızın seçimi dünya için bir tehlike işaretidir. Neden özgür kadın hedef alındı? Kürdistan Özgür Kadın hareketi Dünyada görülmemiş bir çıkış yaparak çağımıza damgasını vurdu.

Bölgemizin tüm gerilikleri, geri geleneksel despot siyasallaşması, tutsaklıkları, köle sadakati hala kadın erdemlerini çiğneyerek tahakküm kuran çirkinliklerin yansımasıdır. Bu coğrafya özgürlüklere düşman hale gelerek artık dünya sorunu haline geldi.

Bu koşullarda dünya özgürlüklerden yana olan her kesin yanında olması gerekiyor. Peki kürdler özgürlükçülüklerini dünyaya tanıtabildiler mi? Kim bunu engelliyordu?

Her dört parçada Kürdler kokmuş köleci toplum yaşam biçimini terk ederek çağın özgürlükçü dengelerinde yerlerini almak zorundadırlar. Bu yapılmadığı zaman çağdışılığın yenik geriliğiyle lanetlenir.

Egemen erkek egemenliğinin lehine çevrilen gücün kanıksanan yaşam biçimi, hala kendini her alanda konuşturuyor. Başta Osmanlı Mezarlığı dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere bölge gerici güçleri Özgür Kadın hareketinden korkuyor.

Gerici ve despot erkek egemenliğinin talan ve işgallerle yeniden biçimlendirdiği coğrafyamızda ortaya çıkan toplumsal sonuçlar tahammül edilemeyen boyutlara geldi. Tüm halklar bundan nasibi aldı. Dünya çok ileri boyutta insan temel hak ve özgürlüklerini, insan hakları sorunlarını tartışmakla meşgul iken bu bölge 14 asır önceki gülünç detaylara çakılı kaldı.

Türkiye kendi birimlerinin becerilerini kullanarak Kürdistan Özgürlük Hareketini dünya terör kapsamına almayı başarırken, dünyanın uygar ülkeleri, Kürdistan’ın Özgür Kadın hareketini ve onun insanlık için ne kadar gerekli olduğunu göremedi. Hareket içindeki sorumsuz geri erkek unsurlar kimi bilerek kimi  bilmeyerek bu görememeye katkı sundu.

Coğrafyamızın erkek egemenlikli yaşamı kendine ait olmayan kültür ve inançsal geriliğin de katkısıyla kadın cinayetlerinin boyutu çok yüksektir. Bu koşullarla dallanıp budaklanan Özgür Kadın Hareketine tüm dünyanın sahiplenmemesi varsa bu konuda çok iyi düşünmeli. Bu gerçeğin ortaya çıkmaması için dünyayı sorumlu gösterenler neyi gözden kaçırıyorlar?

Hem Özgür kadın hareketi ve hem de Kürdistan Özgürlük Mücadelesi kayıtsız ve şartsız özgürlükçü olduğunu dünyaya kanıtlamalıdır. Kürtler barbar TC devletine verdikleri önemi dünyanın insanlık erdemlerine verilmiş olsaydı her şey daha farklı olurdu.

Çok ucuz kardeşlik edebiyatlarına kimse itibar etmez. TC barbarlığının insanoğluna kardeş olamayacağı bilindiği için taşeron Ak Parti oluşumuyla Türkiye şimdi uluslararası güç tarafından yönetilmeye başlandı. Türkiye’de özgürlük ve demokrasinin insanlık erdemleri gelişemez. Kürtler ancak dünya insanlığıyla ortaklaşarak ulus olarak kendi kaderini tayin hakkını gündeme alabilir.

Özgürlükler açısından sorunlara bakıldığında, insanların yaşamı doğru çözümlenmeden hiç bir sorun çözülmez. Sorunlar hep geçici tedbirlerle ertelenir. Kürd sorununun suça bulaşmış şekli bu durumdadır.

Toplum tamamıyla kendinden uzaklaşıp dilde ve zihniyette selamıyla, kelamıyla Araplaştığı, Türkleştiği zaman kime karşı suç işlemiş olur? Kendine karşı bu suçu işleyen toplumun alacağı ceza başkaları tarafından tutsak alınmasıdır.

İnsanların ayaklarından biri ileri, diğeri geri giderse insanın yol kat etmesi mümkün değildir. Yol yürünmesi gerektiriyorsa ayaklar ileriye atılmalıdır. Tüm organların birbiriyle uyumlu olma gereği insani kendi doğasının gereğidir. Kafası Mekke, elleri Paris,  ayakları Washington tipleri neye benzer?

Çağlar boyunca devam eden insanın insan üzerinde tahakkümü burjuva devrimleriyle yeni bir sürece girdi. Bu durum bilincin ve özgürlüğün paralel geliştiğini ortaya çıkarıyor. Rönesans ve reforma nedenleri insan ufkunun genişlemesiyle başladığına göre bu durum dünyayı inanılmaz ilişkilere doğru sürükleyecektir.

Bizim gibi yaşları ileri olanlar dünyanın gelişme hızının inanılmaz boyutta olduğunu yaşam süreçlerinde gördüler. Bizim bir ayağımız medresedeyken bir ayağımız okuldaydı. Biz tren raylarının döşenmesini, telgraf direklerinin dikilmesini, ilk fabrika, ilk defa medrese yerine okul inşaatlarını gördük. Çarık yerine fabrika üretimi Ankara lastikleri. Belki bu Ankara cazibesinde Kürtlerin plastik adamlar marifetiyle yönünün Selanik’e döndürülmek istenmesinde düşürülmek istenmesi tuzağı bu ilklerin cazibesiyle ilgilidir.

Kürdistan’da Kemalist faşist istikamet ile Arap kültür misyonerliği dediğimiz cemaatlerden başka alternatif yoktu. Daha doğrusu günümüzde de görüldüğü gibi bunun koşulları karartılmıştı. Rezil Arap misyonerliğinin Alici ve Muaviyeci/Yezitçi gericiliği şimdi olduğu gibi gericilik yarışındaydılar. Bu toz duman içinde toplum hala özgürlüğü tanımlayamıyor. Despotlar birkaç cazip slogan altında bu şekilde beyinleri karartılan insanlar için cazibe merkezi olabiliyor.

Dünyanın 1900 yıllarından kalma Alman Nazi ve İtalya Faşist sisteminin biçimlendirdiği insan manzarasını yarattı. Anadolu halkları bu etkiyle şekillendiler. Kemalizm’e karşı olanlar da yaşam koşulları içinde özgürlükçü anlayıştan uzak sosyal ve siyasal anlayışı özümsediler. İnsanlar bu sistemle uyumlu despot ya da tutsak ruhlu şeklinde şahsiyet sahibi olmaktan kendilerini kurtaramadılar.

Biz diyoruz ki: Her diktatör cazibesini yaratmak için kendine ait güzel sözleri vardır. Diktatörlere ait her güzel söz bir tuzaktır. Bize düşen görev özgürlüğü doğru tanımlayıp tuzakların cazibesinde aldanan insanların düşürülmüşlüğünü engellemektir.

Türkiye barış ve kardeşlikten bahsedince neden her kes gevşiyor? Türkiye bizi özgürleştirmek değil tutsak kalmamıza devam etmemizi istiyor. O yüzden kendi karanlığında platformlar yaratıyor.

Özgürlüğü yaşamın mutluluğu kabul ettiğimize göre, mutluluğu yaşamın sevinci olarak değerlendiriyoruz. Mutluluğu ve mutluluğa bağlı sevinci istemeyen insan yoktur; ancak mutluluğu ve sevinci ortadan kaldıran sistemlerin oyununa gelmek her zaman insanlar için mukadder olmuştur.

4 Yanıt to “ÖZGÜRLÜK YAŞAMIN MUTLULUĞUDUR-3-”

  1. cendere.... said

    KÜRT YOK Kİ KÜRT HALKI OLSUN YAZILARINIZDA SİZİN GİBİ TUTTARSINIZ KİM SİZE ÖĞRETİYOR DEVLET ADINA BU KADAR BİLGİ PAYLAŞMANIZI….

    • kaniyasor said

      Sen ne dersen doğrudur. Kardeşim bu güzel birikiminizi neden bize aktarmıyorsunuz? Mutlaka çok bilimsel düşünüyorsunuz. Bak seni sansür etmiyorum, istediğin kadar yaz. Kart kurt yaz, Ergenekon’dan bahset…Zaten siz Türkler Anadoluda azınlıktasınız, taraftar kazanabilirsiniz.

  2. cendere.... said

    suniler başka telden aleviler başka telden yezidiler başka telden çalarsa olmazki ben o yüzden savunmuyorum….yoksa kürtleri seviyorum hepsinide….

Yorum bırakın