kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

Kahrından Ölen Ölür Kürdistan Devleti Baki Kalır

Posted by kaniyasor 27 Ocak 2013

Kani Yado – 27.01.2013

Uygar dünya din, dil, ırk ayırımını yapanları aaa-karanlik-kirmizi2.wwwkaniyasordüşkünlük olarak kabul edip bu doğrultuda yasalar ve idari tedbirler alırken, onlara müttefik olan Türkiye din, dil ve ırk üstünlüğüyle politikasını belirliyor ve geleceğini bu iğrenç tarzda biçimlendirmeye çalışıyor.

Uluslararası güç Ortadoğu’daki çekilmez geriliğe karşı önlemler alırken Türkiye’nin bu iğrenç ırkçı yaklaşımına göz yumup yummayacağını göreceyiz.

Biz sadece siyasal bilimlerin çerçevesinde kalarak değerlendiriyoruz. Siyaset ise  pratikte çok iğrenç gizlilikler içinde barış yüzünü gösterip savaş yumruğunu ölümcül vurma peşinde olduğunu gösteriyor. Görebildiğimiz kadarıyla yaşamın gerçeklerini anlamaya çalışıyoruz.

Çirkin insanın kalleş siyasetinin tozu ve dumanı içinde gerçekleri görebilmek, yazabilmek oldukça zordur. Bizim sağduyu olarak yanlışlara sapmamaya gayret etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Coğrafyamızda siyaset yalana, gizlere, gizliliklere dayalıdır. Bu coğrafyada Rabbimiz adına iki bin yıldır yalanlarla insan beynini ezberlerle, gerici fikirlerle dolu çöplüğe çevirdiler.

İnsanlar uzun süre putlara inandırılarak, daha sonra Rabbimiz adına söylenen yalanları talimat şeklinde topluma dayatılıp toplumun insanlık erdemleriyle ilişkisini yok ettiler. Yüzyıllardır topluma ezberletilen dinsel, siyasal yalanlarla toplum önünü göremez bir duruma gelmiştir.

Irkçılık, milliyetçililik denen illet diğer yalanlarla desteklenip insan canavarlaştırılmıştır. İnsanlar kolaylıkla Rabbimizin adına cinayet işleyebilecek, ölüm makinesi haline gelebilecek duruma yönlendirildi. İnsanlar “şehitler ölmez, hurilerle ödüllendirilir“ yalanına inandırılıp seve seve öldürüp, seve seve ölebilecek duruma geldiler.

Rabbimizin kendi nurundan olan, kendi sevgi yağmuru altında nasıl böyle canileştirildi? Eğer onlar Rabbimizin güzelliklerinde biçimlendirilseydiler, ırksal temelde biçimlenmezlerdi. Bu net olarak görülmelidir.

Osmanlı Mezarlığının hortlaması dediğimiz Yeniçeri torunlarının cumhuriyeti olan Türkiye nasıl islah olacak?

Geçmişte Avrupa faşist anlayışının ürünü olan Kemalist faşizm, kendi sağını ve kendi solunu anti-emperyalist sloganlarıyla ezberciliğe yönlendirerek bilimsellikten uzak, dünya gerçeklerine yabancı, dünyada benzeri olmayan bir neslin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Dünyada insanlığını tehdit eden geriliğin, artık köleliği kabul etmeyen Kurd toplumunu çembere aldığını görüyoruz. Bu çemberin yarılması dünya için tehdit unsuru olan çöl geriliğinin tehlike olmaktan çıkabilecek sonuçlara neden olan bir devrimsel olay olarak ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.

Bu durumda aklı başında olan Kürdler ve duyarlı insanlık ne zor görevlerle karşı karşıya olduğunun bilincinde olmalıdır. Dünyaya uygarlık dersinde örnek olan Mezopotamyalılar girdikleri karanlık ortamdan dolayı yarıda kalan insanlık görevlerine devam edebilmek için her kese önemli görevler düşüyor.

Kürd ulusunun bölgede önemli bir güç olmasının engellenmesi için Türkiye tarafından çok iğrenç oyunlar sergilenmektedir. Lanetlik gizli görüşmeler 21. Yüzyılda çok çirkin görünüyor! Karanlık kafaların karanlık emellerinin sonuçları da karanlık olur. Eğer toplumdan gizlenen bir şeyler varsa toplumun aleyhinde olduğu sonucu ortaya çıkmıyor mu?

İnsanlar yarasalar gibi karanlıkta yaşamadıklarına göre açık politika ile insanların din, dil, ırk ayırımı olmaksızın toplumlararası mutabakat ve anayasal sözleşme ile haklarının garantiye alınması gerekiyor. Türkiye’nin yönlendirdiği kafalarla Kürt sorununu kendi lehine çevirmeyi düşünürken geri politika kendini tekrarlıyor ve sorun çözülemiyor.

Ülkeleri işgal altında olan mağdur bir ulusun ulusal hakları söz konusudur.  O haklardan mahrum bırakılarak sorunu Kayseri işi yapmak çağa yakışmaz! Burada Kürdlerin ulusal haklarını pazarlayanlar tarihe temiz not düşmeye neden olamazlar.

TC devlet adamları Büyük Kürdistan devleti projesine karşı uykuları  kaçıyor, kötü rüyalar görüyorlar! Bu şizofren kafa mide bulandırmaya devam ederse  Kürtlerin yolu Türkiye ile ayrılır ve Türkiye kaybeder.

Dünya artık bu geriliği sırtında taşıyamıyor. Bölge geriliğine karşı ezile ezile  günümüze kadar gelen Kürdler bir umut olmaktadırlar.

Kıtalarda ülkeler birleşip birleşik devletler oluştururken Türkiye’nin hassasiyet dediği ucube şizofrenlik çok gülünç geliyor insana. Vay sizin hassasiyetinizi öpeyim bu ne ucube ve komik hassasiyet!

Türkiye hala beş para etmeyen dinsel gericilik ve milliyetçilik takıntısında kalarak çağın çok gerisine hızla savruluyor.

Ortadoğu mezarlığında toplumlardan çok dengeler belirleyicidir. Toplum istediği için mi Saddam faşizmi bertaraf oldu ve yerine yeni bir siyasal ortam  şekillendi? Kahrından ölen ölsün! Büyük Kürdistan bu coğrafyanın en güçlü aktörü olacak.

Yorum bırakın