kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

DANIŞIKLI MUNAFIK BARIŞ

Posted by kaniyasor 18 Nisan 2013

Kani Yado – 18.04.2013: Barış süreci diye topluma şırınga edilmek aaa-kaniyado.2istenen sahte umutları yaratmak isteyen derin siyasal manevralardan sonra insanlarımızın barış ve özgürlük kavramları hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı.

Barış ve özgürlük kavramları insanlık için yeni değildir ama insanlarımızın, aldatılabilecek kadar  gereksiz derinliklere inanmaları önemli bir garipliktir.

Kürdlerin Özgürlük Mücadelesini sadece bir slogan olarak algılaması kendi  içinde büyük tehlikeler barındırır.

Dünya bu konuda önemli merhaleler kazandı. Siyasi sistemlerin ve dinlerin insan temel hak ve özgürlüklerini, barışını sağlayamayacaklarını ortaya koyabilecek kadar tekamül etti.

Bilim de bu konuda net tespitlere sahiptir, ne var ki haciyatmaz siyasiler  toplumu bu konuda yanlış yönlendirmekten sakınmıyorlar!

Eski siyasal tarz olarak tanımladığımız dinlerin ve yeni dinler olarak tanımladığımızın siyasal sistemlerin insanları özgürleştiremeyeceğini bilim kanıtlarıyla birlikte ortaya koyuyor.

Biz defalarca özgürlüğün alınamayacağını, satılamayacağını, kimsenin kimseyi özgürleştiremeyeceğini, özgürlüğün bir siyasal sistem tarafından bahşedilmeyeceğini, bunların aksine özgürlüğün ancak yaşanabileceğini  yazdık.

Varsa siyasi cambazların gücü bu iddialarımızı çürütsünler!

Yoksa onlar insanları tanrı-kral dediğimiz despotlara secdede tutmak için mi diretiyorlar?

Dünya buna izin vermeyecektir!

MİT’in yarattığı barış umudu da böyle değil mi?

Bu süreçte insanlarımız için talihsiz  çabalarla pusulaları şaşırtıldığı ortaya çıkıyor.

Biz ceberut Türkiye Cumhuriyetinden ve onun derin bağlantılarından başka bir şey beklemeyiz elbette ama biraz etrafımıza bakmakta yarar vardır.

Türkiye’de ve Kürdistan’da toplumsal gerçeklere önem veren çok sayıda düşünür vardır; fakat tüm düşünebilen insanların karşılarına MİT’in dostları tarafından barikatlar kurulmuş, kimseye adım bile attırılmıyor!

Bütün hesaplar Kürdleri sahte kurtarıcıların peşine takıp Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda kontrol altına almaktır.

Kimine tanrısal bir kudret yakıştırılarak şişiriliyor, kimine ayetler yazdırılarak  nebileştiriliyor, kiminin eline hazır şablonlar tutuşturularak velileştiriliyor!

Tüm bu yapay senfoni boş teneke gürültüsünden başka sesler çıkaramaz.

Freud, siyasal sistemlerden, uygarlıklardan önce insanların daha özgür olduğunu iddia ediyor. Yoksa hacıyatmazların kral-tanrıları o zamanda mı insanları özgürleştirmişti!

Bu iddia yanlış mi?

Son iki asarda insanlar özgürlük umutlarıyla aldatılarak toplumların üzerinde tahakküm kurulup tutsak edilmediler mi?

Rezil diktatörler kurtarıcı gibi gösterilerek insanlar onlara secde ettirildi!

Freud sağ olsaydı İsmail Beşikçi gibi tehdit alırdı. Hacıyatmaz siyasiler Freud’in Psikanaliz alanında bilime ve insanlığa  yaptığı hizmeti düşünmez. Despot efendilerine itaat etmediği için suçlarlar!

Siyasi hacıyatmazlar  kendileri ancak insanları özgürleştirebileceklerini düşünürler. Hiç bir bilim adamı siyasi hacıyatmazlarla ve dini üfürükçülerle anlaşamıyor, bu işte garip bir iş var değil mi?

Kelin dermanı olsaydı ilkin kafasına sürerdi. Bunlar kendilerini kendi belalarından kurtarsınlar önce!

Hacıyatmazları yaratan güç bu gün Silivri’de mahkumdurlar, hadi bakalım ilkin o kendi yaratıcılarını kurtarsınlar bakalım nasıl kurtarabilirler!

Dünya değişti, insanlık erdemleri artık despotizme geçit vermeyecektir!

MiT’in hacıyatmazları Kürdleri öyle derin aldatıyorlar ki, Kürdler kendilerini barış umuduna öyle kaptırdılar ki sanki Kürdistan bağımsız olacak diye bir beklenti havasına girdiler!

Kürdlerin barış umudu özgürlüğe olan susuzluğundan kaynaklanıyor.

Kürdler  yüz yıllarcadır barbarların istilasında girdikleri karanlıklardan yeniden aydınlığa çıkmak umutlarını hala yaşatıyorlar demektir.

Bu gerçeği de unutmamak gerekir ki coğrafyamızın insanları Arap köleci toplum sisteminin mahkumiyet zincirinden kurtulmadan insanın doğal hakki olan özgürlük ortamına yaklaşması mümkün değildir.

Özgür yaşam köle ruh taşıyanlara göre değildir! Ancak toplumları tutsak eden sistemlerle arayış içinde olacaklardir.

Türkiye’de sol ve sağ önderlikleri yaratan Gladio  Silivri’dedir. Bundan sonra önderlik yaratma misyonu cemaatlerdedir. Ergenekon’un  tetikçi örgütü Hizbulkontra’nın yeni versiyonu çıktı, diğerlerine de yeni biçimler verilecek! Şimdiden hacızatmaz siyasiler  cemaat liderlerine selam gönderdiler bile!

Cemaatler toplumları nasıl özgürleştirir?

Cemaatlerin görevi insanları zebanilerin saltanatı için ruhen tutsak düşürmektir.

Barış balonuyla Türkiye’nin sorunu çözülüyor, Kürdlerin  değil….

Kürdler ve Türkler birbirilerine öyle hasret kaldılar ki barışmak, öpüşmek, koklaşmak için sabırsızlanıyorlar değil mi?

Bu ne hasret, bu ne acele bu ne celal? Bu kadar da insan birbirini sevmez yani!

Be kardeşim siz çocuk mu kandırıyorsunuz, ne barışı? Barış turist tesislerinde MİT görüşmeleriyle olmaz. MİT sadece istihbarat görevini icra eder.

Ne zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti adam gibi Kürd toplumunu muhatap kabul edip müzakerelere başlarsa bilin ki ortada çözülecek bir sorun konuşuluyor.

Şimdi TC sorunu çözülüyor, Kürdlerin sorunu değil!

Kürtler Suriye’de yıkılacak diktatörcükten sonra kendi haklarını sahip çıkmayı düşünmelidirler. MİT’in yarattığı oyalama Kürdler için bir tuzaktır. TC istihbaratı Kürdileri oyalıyor, kendi sorunları üzerinde yoğunlaşmalarını engelliyor!

Yorum bırakın