kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

Kürd Toplumu BEN’e, BEN TC’ye Tutsak

Posted by kaniyasor 26 Haziran 2013

Kani Yado – 26.06.2013: Son yarım yüzyılda gördüklerimiz insan öğesi aaa-kaniyado.2hakkında doğru bilgilere ulaşmaya yeterdir. 1900 yıllarının başında birey efendilerin izni olmadan da düşünebileceğini kanıtlayan duruş biçimlerine kavuşması önemli bir merhaleydi.

Daha evvel dünya, güneş, ay ve diğer yıldızlar hakkında görüş belirlemek için papalardan izin almak gerekirken Friedrich Nietzsche gibi engel tanımayan filozofların görüşleri cesurca savunulabiliyordu.

Sigmund Freud gibi psikanalazcilerin doğrularıyla bilinçaltı karanlık kuyularına girilip karanlık liderleri çıplak görme imkanları doğdu. Feodal toplum sisteminde de çok acılar çekildi.

En önemlisi yakalarını parazit ruhani sınıfına kaptırmış ve dünyaları daraltılmış, ürünlerine bedavadan konan parazit ruhani sınıfına yakasını kaptırmış mütegalibe ve bu feodallere bağlı emekçi serfler hayli acılar çektiler.

Parazitler hem toprak emekçileri dediğimiz serfleri hem de toprak beyleri dediğimiz mütegalibeyi soyup soğana çeviriyorlardı. Günün gerici siyasetinin temsilcileri olan din adamları sınıfının toprak emekçilerini ruhen sarsarken toprak ağalarını egemenliği altına almak için bazen şantaj bazen tehditle etkileyebilecek kozlara sahipti.

Günümüzün üretime katılmadan etkileme imkanlarına sahip siyasilerin geçmişteki parazit sınıf olan ruhani sınıfın yerini almış vaziyettedir. Tehdit, şantaj gibi tüm reflekslere sahip günümüzün geri sol ve sağ siyasilerine din istismarcılığını ustaca icra eden geleneksel asalak sınıfına benzetmemek toplumsal gerçekleri görememekten kaynaklanıyor.

Geleneksel ruhani sınıfının politik sistemi dindir. Günümüzde siyasetin çeşitli sistemleriyle ifade edilebilir. Geri veya ileri olması söz konusu ettiğimiz gerçekleri değiştirmiyor.

İnsan egosunun  gösterdiği refleksle insanlık için umut olarak görülen sosyalizm kısa süreden insanların süper egosuyla karşılaşıp kısa sürede dejenere edilebildi. Öyle bir sonuçla karşılaştık ki, dünyada sosyalist ahlakın gerçekleşemediği ülkelerin başında yine sosyalist ülkeler oldu. Sosyal hayat kalitesi sosyalizmi doğru tanımlamak ve onu doğru uygulamakla mümkündür.

Siyasi palyaçolara tanrısal bağlılıklar koyunlaşmaktan başka işe yaramadı. Diktatörlerin çiftliğine dönen ülkeler sosyalizmin itibar kaybetmesine neden oldu. Böylece insanlık Nasyonal Sosyalimden başka bir durumla karşılaşamadı.

Sosyalizm ütopyası uzak geleceklerdeki şafaklara kaldı. Şimdi siyasi liderlerin palyaço biçimiyle toplumu aldatıp peşine takmak için oltanın ucuna takılan bir umut şeklinde gündeme geliyor.

Her canı diktatör olmak isteyen tımarhane kaçkınları örgütlerinin isminin önüne sosyalist kelimesini koyarak toplumun başına bela oldu. Nasyonal sosyalizm, Sosyalist Baas, İşçi partisi, Emekçi Partisi, İslam Cemahiliyesi(sosyalist) gibi  isimlerle insan avcılığı moda şeklinde yaygınlaştı.

Türkiyede Kemalizm olarak yansımasını buldu. Bu sistemin buzdolabında Türkiye’de ezbere konuşmayanlar, ezbere yazmayanlar, ezbere yaşamayanlar, ezbere inanmayanlar yok denecek kadar azdır. Eğer söz konusu edilen bireylerde egonun ibresi yüksek değilse dünyanın en mükemmel insanların arasında yer alan nadir insanlardandırlar. En büyük talihsizlik onların yaşatılamamasıdır. İsmail Beşikçi gibileri bu nedretin içinde insanların medarı iftiharı olarak kabul edebiliriz.

Kürdistan tarihine ismini yazdırmış bir Kürd aileden bir değerli insanımız ”Keşke bir öküzümüz Kürdleri temsil etseydi, bu Kemalistlerin kuyruğuna takılıp sahte umutlara kapılmasaydık” derken çok önemli gerçekleri ifade ediyordu.

Öküzlerimiz, eşeklerimiz Kürd ulusuna hakaret etmezler, küfür etmezler, mütevazi emekçidirler. Kemalist devletin biçimlendirdiği her türlü duruş Kürdlere hakarettir. TC kendi faşist karakterini Kürd siyaseti ismiyle Kürdlere bulaştırma çabasındadır.

TC Kürdler için şirk yaratarak, Kürdlere  en büyük manevi suç işletiliyor böylelikle. Toplumların ruhsal çöküntü içine girmesi büyük bir felakete neden olur. Toplum bireye karşı secdeciliğe alıştırılıyor. İşte faşizm! Bu durum korkunç sonuçlara neden oluyor.

Almanya demokrasinin zirvesini yaşıyor ama Kemalizm’in benzerleri olan faşizm, nazizm yasaklıdır. Faşizm denen lanetlik sistem dünyayı kan deryasına çevirdi. Hala tüm kötülüklerin merkezinde o anlayış vardır. TC Ankara siyaseti üzerinden Kürdlere bu faşist ideolojiyi bulaştırarak benzeşmeyi tamamlamak istiyor.

Ankara öncelikle Kürd aydınını itibarsız bırakmak için bunun siyasal altyapısnı oluşturdu. Kemalist anlayış siyasal otorite ile  Kürd aydını ve Kürd toplumu arasında bir barikat kurarak ilişkiyi kesti.

Kürd aydınının gelişme ortamı TC’nin Kemalist anlayışın tekelinde kalınca  Kürdlerin aydınlık sesi kısıldı.

Artık Kürd aydın cephesinde kalan İsmail Beşikçi’yi tüm dünya tanır ama Kemalizm onu tanımadığı gibi tehdit etmekten geri kalmadı. Kürd toplumu Kemalist barıkatı aşarak Amed Belediyesi üzerinden sahip çıktı. Belediye kime sahip çıksın kime çıkmasın!

Önce Kürd aydınlarını sürekli aşağılayan Kürd maskeli Kürd siyasetini tekelinde tutan TC otoritesi etkisizleşmeli. Geçmişi hesaba katamayan geleceği inşa edemez.

Siyasal despotizm toplumu esir almak için sürekli aydınları aşağılamış, toplumun gözünde sıradanlaştırmış, siyasi literatürünü aydınları aşağılayan ifadeleri kavramlaştırmış, astığını asmış, kestiğini kesmiş, toplum içinde itibarsız göstermiş ve böylelikle özgür ortamı bertaraf ederek otoriteyi pekiştirerek toplusal iradeyi ipotek altına almıştır. Kürdler Kürdlerin eliyle TC’ye tutsaktır, handikap budur. Gel de işin içinden çık!

Yorum bırakın