İTİRAZ EDİYORUZ!

Kani Yado -27.07.2013: Kemalist ezberlerin içinde kalarak bilgileri papağan gibi ezbere sunanlara ve tabulaştırılmış öğelerin iznine tabi olanlara, gözleriyle görebilen ve gözlemleriyle düşünebilenler olarak ezbercilere, ezberlere, şablonlara ve balonlara itiraz ediyoruz!

İnsanları aptal yerine koyarak sapıklığını her koşulda topluma dayatanlara sonuna kadar itiraz ediyoruz! İtirazlarımız sapıklığa kadar boyutlanan kötü ahlakın din ve siyaset adına topluma dayatılmasıdır.

Tekçi sistemlerin tek öğelerinin talimatlarıyla, askeri düdüklerle, dinsel yalanlarla düşünenler, duranlar, yürüyenlerin varlığına itiraz etmekte sonuna kadar haklı değil miyiz?

Biz Rabbimizin doğal yaratılış biçimine değil, insanların yalanlarla biçimlendirilmiş sistemlerine itiraz ediyoruz. Biz siyasete değil, siyaseti kendi kariyerleri için veya başkalarının çıkarları için onlara misyonerlik yaparak malzeme olanların düşürülmüşlüğüne itiraz ediyoruz.

Biz Rabbimiz adına büyük yalanlar söyleyenlerin dinlerine, kendilerine, densizliklerine, dinsizliklerine itiraz ediyoruz.

Toplumun ekmeğine, aşına göz diktikleri yetmiyormuş gibi her şeyine karşı tahrik olabilecek kadar sapıklaşan gericilerin geriliğine itiraz ediyoruz.

Rabbimizin tüm güzel eserlerine karşı tahrik olabilecek kadar sapıklaşan yaratıklara itiraz ediyoruz.

Kadının saçının bir tek teline, kadının göbeğine, kadının boyuna posuna, endamına karşı tahrik olan çöl cehaletinin kültür misyonerleri olan evlad-ı zinalara itiraz ediyoruz.

Biz bu sapıkların Kürdler için çıkarttıkları sapık fetvalarına itiraz ediyoruz. Bu gerici sapıkların varlığına itiraz ediyoruz. Alilerin, Osmanların, Muaviyelerin, Ömerlerin, Yezitlerin Mezopotamyayı talan edip  Mezopotamya uygarlığının yerine karanlığı, edepsizliği, hayasızlığı, üfürükçülüğü, yalanı, talanı, cariye müessesesini bırakan barbarların insanlığa vurduğu darbeye itiraz ediyoruz.

Bu edepsizlikleri Selçukluyla, Şah İsmai Şiiliğiyle, Yavuz’un Sünniliğiyle, Osmanlı rezil saltanatıyla, Türkiye Cumhuriyetinin Kemalist faşizmiyle devam etmelerine itiraz ediyoruz.

Kürd çocuklarına tecavüzün yaygınlaştığı ortamda tecavüzleri aklayan, tecavüz faillerini paklayan Türk adaletine itiraz ediyoruz.

Egemen erkek dinlerini ilan edip barbar erkeklere Rabbimiz adına sapıklığı, çok eşliliği icat eden edepsizliğe itiraz ediyoruz.

Dinsel ve siyasal çıkar hesaplarıyla insanları şiddete, köle savaşçı sadakat biçimine yönlendirip ölmelere ve öldürmelere neden olan vahşet timsali eli ve ağzı kanlılara itiraz ediyoruz.

Biz Rabbimizin en güzel eserlerinden olan hayvanları insanların çirkinliğine emsal gösteren çirkinliğe itiraz ediyoruz.

Rantçılara rant alanları açmak için ağaçları katleden infazcı rezillere, Kürdistan’ın tarihini yerin dibine, suların altına gömmek için çaba harcayan korsan Türkiye Cumhuriyeti korsan devletinin varlığına itiraz ediyoruz!

Horozun mağrur ötüşü, kuşların sevda şarkıları, güzel gözlü, ceylan gözlü eşeklerimizin sedaları, kuzuların, koyunların melemeleri hep birlikte doğal senfoni değilse nedir? Yaşam zevklerimizi, çoğulcu seslerimizi, neşelerimizi susturan, karartan karanlığa itiraz ediyoruz!

Kürdistanın tarihini bilmeyenler, M. Kemalin anasını, danasını, süs kedisinin, süs köpeğinin ismini bilen, Kürdistanın acılarını görmezden gelip kerlerin belası Kerbela için ağıt yakan Kürdlere  itiraz ediyoruz.

Demokrasinin özgürlükleri kullanabilecek kadar erdemlere sahip olanlara göre olduğu gerçeğine karşın, siyasetin ve dinlerin yalanlarıyla, masallarıyla yönlendirilmiş ruhsuzların oluşturduğu kabak tadına, özgürlükleri kullanabilecek erdemlerden yoksunların şekilcilikten ibaret olan demokrasi yalanlarına itiraz ediyoruz.

Liderlerin ve liderlere ait süs kedilerinin bile doğum günlerinin kutlanması düşürülmüşlüğüne, liderlerin ve analarının ve danalarının ve süs kedilerinin doğum günlerini kutlamaya itiraz ediyoruz.

Faşist tekçi zihniyeti taşıyanlara, özgür demokratik siyaset için doğru olanı yapmak yerine faşist zihniyeti taşıyanla itiraz ediyoruz. Kendi lideri için kendini uçurumdan atabilen, kendini yakabilen insanın özgürlük erdemlerinden habersiz partilere ve parti liderlerine kurban edilmeye itiraz ediyoruz. İnsan sevgisini esas almadıkları gibi insan özgürlüğünü de esas alamayanların duruşuna itiraz ediyoruz.

Yavuz Sultan Selim’in uluslar arası güvencesi olmayan Kürdlerle özerklik anlaşması oyunu tekrar gündemde. İkinci kez aldatılmak ulusal ruhu yok eder. Barzani hükümetiyle yapılan federasyon anlaşması da 1975 yılında iptal edilmişti. Devletleşemeyen uluslar hep iptallerle karşılaşacağını bilmelidirler.

TC Devleti! MİT’inizi, itinizi, bitinizi üzerimizden çekiniz! Adam gibi kendiniz Kürdlere muhatap olunuz! Dünya insanlığı huzurunda TC’nin ve onun kullandığı maşaların puştluğuna itiraz ediyoruz!