kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

MÜKEMMELİYETÇİLİK KİRLİLİĞİN MASKESİDİR

Posted by kaniyasor 11 Kasım 2013

Kani Yado – 11.11.2013 : Mükemmeliyete ulaşma nazariyesi Hitlerin aaa-kaniyado.2felsefesinin temelini oluşturur. Nazilere göre üstün bireylerin oluşturduğu üstün ırkın mükemmelleri dünya egemenliğini sağlayarak mükemmel olmayanlara karşı yaşam üstünlüğünü sağlamalıdır. Oysa mükemmeliyetin doruğu, üst sınırı yoktur ve onlar kendi diktatörlüklerini pekiştirmeyi amaçlamaktadırlar.
Tekçi despot anlayışa sahip faşist muktedir otorite toplumun bir koyun sürüsü gibi üstün palyaço-lider tarafından sürekli itaatte kalması sağlanması talebi, faşizmin mükemmeliyet nazariyelerine dayanır. Bu koşulların ortaya çıkmasıyla, despot lider uğrunda ölünebilecek kadar tabulaştırılır.
Despotizmin kurbanları tanrılaşmayı veya tanrıçalaşmayı öne çıkaran ulu tanrının küçük tanrılara yaşam hakkı tanımayacağına düşünemeyecek kadar yanılgılı olduklarını fark edebiyorlar.
Birinci Dünya savaşı yıllarından önce zirveye tırmanan bu hastalık virüs gibi yayılır ve İkinci Dünya Savaşı’nda faşist devletlerin yenilgisiyle önleri kesilir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 1948’de ilan edilince sıradan insanların temel hak ve özgürlüklerini esas alan anlayış öne çıkarak faşizm baş aşağı döneme girdi.
Libya, Irak, Suriye, Türkiye ve Kemalizm’in kır atının huyundan ve suyundan kapan Kuzey Kürdistan bu hastalığa muzdarip olduğu için dünyanın aklıselimi nezdinde zor durumlara düştüler.
Bunlar Stalin’i değil, Mussoloni ve Hitler gibi sosyalist teroriyi taklit ederek hatta onu propaganda aracı olarak kullanarak ilgi odağı oldular. Aslında bu sistemler, şahlık, padişahlik, krallık şeklinde biçimlenen köleci toplum sistemini dayanak yaparak günümüzün koşullarında yeniden ortaya çıkan sistemlerdir.
Mükemmeliyetçiliğin gülünç formasyonu, bu meseleleri bilenler için komedi gibi görünse de topluma acı çektirdiği için insanlık suçları kapsamındadır. Günümüzde artık uluslararası güç birliğiyle bu illetin üstesinden gelinmeye çalışılıyor.
Mükemmeliyet felsefesi Hitlerin ve müttefik faşist devletlerin yenilgisiyle iflas etmesine rağmen aşağılık duygusu bu hastalığı körüklüyor. Sıradanlık canlının doğasında özgür yaşamı temsil eder.
Siyasi, dini ve askeri despotlar kesinlikle sıradan özgürlükçü insanlar olamazlar, onlar programlanmış mükemmeliyetçidirler. Belli bir siyasal ideolojiyle programlanan insan sıradanlığın özgürlük imkânlarını kullanamaz. Bunlar kendi ezberlerinde kalırlar. Sosyalizm sıradanlığın özgürlükçü ideolojisine sahip olduğu halde hasta kişiliklerin etkisiyle despot anlayışlara ve bu anlayışların pratiğine dönüşebiliyor.
Kuzey Kore diktatörü KİM öldüğünde gördüğümüz ağlama komedisinden sonra, bu ve buna benzer diktatörlerin ne denli düşkün oldukları ortaya çıkıyor. Biz çevremizde bu türlerle kuşatılmış halde olduğumuz için belki bunu kanıksadığımızdan dolayı dikkat edemiyoruz ama diktatörlerin süs kedilerine bile secde edildiğini fark edebilmeliyiz. Bu ucubeliğe ne dersiniz efendim?
Ateistler bazı felsefi iddialarla bilgiyi mükemmel olma için temel unsur olarak kabul etmektedirler ama bilim bunların dayanaksız iddialarını ret ediyor. Ateistlerin bu iddiası, dinlerdeki hayr ve şer ile uyumlu bilimin müspet ve menfi karşıtlığının diyalektik mantığına ret iması olduğu için yanlış kabul ediliyor.
Mütevazı insan sıradandır, mükemmel değildir. İslam’a göre de müminin özellikleri sıradanlıktır, yumuşak huyluluktur ama bu yumuşaklığı efendilerine karşı itaate kusur etmemek için övgüye değer bulunmuştur.
Çağdaş özgür insan da özgürlüğün mü’minidir ama kimseye secde etmezler, kendileriyle Rableri arasında vicdanından başka kimseyi aracı yapmaz, iradelerini din ve siyaset istismarcılarına kullandırmazlar. Bu yüzden biz sıradan insanlar mükemmeliyetçiliğin tutsağı olmadıkları gibi özgür ve iyi huylu insanlar olduklarını iddia ederken bunların mükemmeliyetçiliğin kurbanları olmadıklarını açıkça iddia etmekten geri durmuyoruz.
Saddam Hüseyin, Muammer Kaddafi gibi öğelerin uydurma teorileri, hatta sosyalizmi aştıklarını iddia eden komedileri tarihe karışıyor ama bunun acısını daha on yıllarca kendimizde hissedeceğiz. Bu uydurma yapılanmaların arkasında ki derinlikler korkunçtur.
Türkiye’de İsmail Beşikçi ve birçok Kürd aydınının TC Devletine ters düştüğünde bir anda Kürdlerin de hedefi olmaları sizi hiç düşündürmüyor mu? İşte mükemmeliyetçilerin insanları menfi yönden biçimlendirmesinin olayları nasıl gülünç duruma düşürdüklerinin bir örneği!
Toplumların sınıflara ayrılmasından sonra ihtirasların nasıl bilendiğini acı ve gözyaşına neden olan olaylarına bakmak gerekiyor. Bilhassa iki bin yıldır şizofreni hastalığının insana musallat olmasından sonra cübbeyi giyen kendini tanrı elçisi veya Mehdi ilan ediyor.
Bunlardan biraz daha kurnaz olanı ise “tanrı” olmadığını söyleyerek peygamberlik yerini garantiye alıyor. Kendini siyasi kurtarıcı olarak ilan edip yeni genç nesli dejenere edenler yüzleri kara her birinin tenceresi diğerinden kara!
Biz sadece tekçi siyasi liderleri, cübbeli ve cübbesiz Ahmet’leri, Abd-ul Fetullahları, Adnanları biliyoruz. Bu komik unsurların 2000 yıllık istatistiği çıkarılsa on binleri bulacağını göreceksiniz. Bunlardan bazıları piyangoyu tutturdukları için semavi dinlerinin içinde yerlerini alabildiler.
Bizim köyde de bir peygamber vardı. Rahmetli beyaz bir cübbe giydi, peygamberliğini ilan etti. Melek gibi uçuyordu sanki. Kuran okumuştu, beş vakit namaz kılıyordu ama kimse onun ümmetine geçmedi tek kişilik dinin peygamberi olarak tarihe geçti.
Dinsel ve siyasal olmayan olayları da örnek gösterebiliriz. Köyden kasabaya gelen Vitto başçavuşla sohbet etme imkanını bulduğu için hayatı boyunca bu olayı anlatarak içindeki boşluğu doldurmaya çalışır.
Mustafa Kemal gibi fötr şapka giyenlerin kafalarında mükemmeliyetçi Jön Kemalist Türklerin kurduğu karakolların çok karanlık olduklarını hayatımızdaki deneyimlerden görmemek imkânsızdır. Şimdi İzzeddin Doğan dede onları toplayıp Diyanet İşleri başkanlığının ıslahevinde kuran ve şeriat dersleri verdiriyor.
Her konuda toplumla çok oynandı. Türkiye’de golıklerin sayesinde dinamik potansiyel zulmün lehine gelişmeye devam ediyor.

Yorum bırakın