TC İç Çatışmasında İtibarsızlaştırma Kıran Kırana

Kani Yado – 02.03.2014: Ergenekon’un iç çatışması bölünmeye neden olurken son hızla boyutlanarak devam ediyor. Eski dostlar düşman oldu. TC adına Kürd Ulusal Mücadelemizi yönlendirmeye varacak kadar ileri giden Doğu Perinçek ve Türk Silahlı K uvvetleri Şam Askeri Büro Amiri Albay Ahmet Atilla Uğur, Aydınlık gazetesi yayınlarıyla ve ellerindeki devlet sırları kapsamındaki video kayıtlarının yayınlanması ile değersizleştirme stratejilerini devreye koyarak propagandalarına hız verdiler.

Aslında değersizleşen  Silivri-Ergenekonu’nun  kendisidir. Silivri Cezaevinden  Taksim Gezi eylemlerine gönderdikler selamla eylemler maksimum noktasında sivil Hükümeti yıpratıp iktidardan düşürmek için yetmedi. Ergenekon yapılanması   değersizliğin ruh haliyle Silivride kıvranırken Kürdlere saldırarak eğersizleşmekten kurtulmaya çalışıyor diyebiliriz.

Yine derin yapılanmanın cemaat kanadı olan Fetullah Gülen hareketi tüm  yayın, gazete ve sair araçlarıyla saldırıya geçti. TC’nin emniyet, Adli kurumlarında yapılandırılan cemaat kadroları aniden harekete geçtiler.

Kürdlerin sivil demokratik politikayı esas almalarına ve sivil Hükümetle ilişkiyi geliştirmelerine tepki olarak Ergenekon denen çapulcu yapı “bize yaramayan, kullanamayacağımız her kes hedefimizdir ve itibarsızlaştıracağız” şeklindeki imalarıyla İmralı Cezaevi ve Hükümetle ilgili ne kadar ses kayıtları ve videolar varsa sosyal medya üzerinden teşhir ettiler. Kürdler ise gereken cevabı “bizim neyimizi sağlam bıraktırdınız ki? Biz daha çok güçlenerek karşınıza çıkacağız!” şeklinde tepkilerini daha fazla güçlenmeyi önlerine koyarak  gösterdiler.

Kürd toplumu eskisinden daha çok güçlenerek bu oyunlara cevap olacaklarını yerel seçim sonuçlarında hepimiz birlikte göreceğiz.

Abdullah Öcalan’ın,  Kürd Özerk Bölgesi lideri Mesud Berzani’ye gönderdiği mektuptan sonra Erdoğan ve Mesud Berzani’nin Amed  buluşması gerçekleşince Fetullah Gülen’în  ve Silivrideki Ergenekon Çetesi’nin sivil iktidara ve PKK’ye karşı en şiddetli biçimde yıpratma hareketlerine girişmeleri dikkat çekicidir.

Sosyal medya yazarlarımızdan değerli genç kardeşimiz Mehmet Serhat Polatsoy’un çağdaş dilini susturmak için komployla tutuklanması ve hakkındaki iddiaların aynı döneme rastlaması tesadüf değildir. Komploların yapılmasını  bizzat Fetullah Gülen’in kendisi Hükümete önerdiğini unutmadık. Aynı sıralarda her kes için ortak değer olarak kabul edilmesi gereken değerli sosyolog yazar İsmail Beşikçi’ye karşı olmaması gereken tavırlar, hakaretler  sergilenmesi de bu  süreçle ilgili olduğunu bilmemek için çok saf olmak gerekir.

Ergenekon, Abdullah Öcalan’ın Hükümetin sivil politikasına evet  demesi üzerine Ergenekon misilleme olarak ellerindeki video kayıtlarını koz olarak kullandılar. Fanatik Kürdler bu olay karşısında oldukça telaşlandır. Oysa videodaki konuşmalar  bilinen şeylerdi. Bu fanatikler, bir liderin hiçleşmesi, bir örgütün bitmesi şeklinde dar görüşlü olduklarından dolayı telaş sarmıştı.

Eğer bir ulusun mücadelesi ve bu ulusun kurtuluşu bir kişiye bağlıysa zaten böyle bir ulusun kurtuluşu mümkün değildir. Amaçları gerçekleştiren temel güç toplumsal iradenin mutabakatı ve kararlığıdır. Düşüncenin ve tekniğin bu denli geliştiği bir çağda peygamberler ve sair  kurtarıcılar dönemi kapanmıştır.

Artık Kürd ulusu, Arapların geleneksel anlayışı olan “altından ırmaklar geçen cennet”  ile  ırmakların Fırat ve Dicle olduğu, cennet ile  de Mezopotamya’yı kastettiklerini biliyorlar ve bin bir yalan ve dolanla gerçekleştirilen tutsaklıktan kurtulmak istiyorlar.

Görüldüğü gibi, Türk sömürgeciliği Misak-i Milli’yi kutsallaştırarak, Araplar cennet paradigmasıyla Kürdistan’a göz diktikleri görülüyor. Bu insanlık dışı tuzakları karşısında  Mezopotamyalılar kendi anavatanlarını korumak için daha ciddi politikalar üretmeleri gerekiyor. Bir Kürd, Asurluların acılarını, Ermenilerin acılarına göremezse kendi acılarını da göremez. Mezopotamya eksiksiz kendi değerleriyle birlikte anlaşılmalıdır diye ddüşünüyoruz.

Tüm Kürd örgütleri Kurdistan konusunda hassas olmalıdır. Ergenekon terör örgütünden ayrılmamalar olduktan sonra Kürdler daha sağlıklı düşünme imkanlarına sahip oldular. Ergenekon’un kancasından kurtulan Kürdler bundan sonra daha sağlıklı düşünme imkanlarına sahip oldular.

Silivrideki şizofren Turancı çetenin bir kaşık suda  fırtınalar koparanların iddiaları ve yaygaraları zaten bilinen şeylerdi.  Deşifresyonları yeni fırsatlar ele geçirmek için kullanmak için harekete geçen  fırsatçıların çabaları sonuçsuz kalabilecek  çok çocukca hesaplar olduğu bilinmelidir.

Kürd ulusunun birlikte hareket etme fırsatı doğmuşken JİTEM kodlu Doğu Perinçek ve derin bağlantılarının videolarından  yararlanıp linç girişiminde bulunmak doğru değil. Öyle bir yaygara koptu ki sanki Deniz Baykalın video komedisini bulmuşlar!

Özgürlük Mücadelesi yürüyüşümüz milyonlarla ile yeni  adımlarına yeni ivmeler  kazandırmakla sonuçlanacaktır.

Bu güncel konuyu çağdaş ölçülerde ve açık ve yüreklice tartışanların sayısı çok az. Kimi emir ve talimatları beklercesine bir er gibi hazırolda beklerken, kimi sadece kapalı kapılar ardında  fırsattan istifade etmek için cadı kazanını kaynatıyor. Aklıselim olan insanlarımız rollerini oynamalıdırlar.

Kürdler, PKK karşıtlığında ortaya çıkmak isteyen fırsatçıların Ortadoğu tipi çirkin yöntemler kullanma yerine çağdaş politik biçimde hareket etmeleri kendi itibarları açısından kendilerine tavsiye ederiz. Çok seslilik en içten temennimizdir.Bundan sonra Kürd milli talepleri uluslararası denge tercihleriyle değerlendirilir. Mücadele sahalarında en  zor koşullarda yaşamlarını sürdüren “PKK ihanet etti” yaygaralarının hiç bir  kıymeti harbiyesi yoktur.