DEVLET MADIMAK’I KENDİ ÇAPULCULARINA YAKTIRDI

Kani Yado – 02.07.2014: Türkiyede ve Kürdistan’da hiç bir zaman Sünni Müslüman halk kendiliğinden Alevilere yönelmediler. Her olayda ya devletin tahriki vardır ya da devlet bizzat katliamı tertipleleyip yönetmiştir.

Sıvas katliamında içinde  CHP’nin iradesi de olmak üzere devlet madımak’ı  kendi çapulcularına yaktırıp katliamı yönetmiştir. Bu gün Kemal Kılıçdaroğlu kardeşimizin demokrat kişiliğine bir diyeceğimiz yok ama kendisinın bu konuda  açıklama yapma zorunluluğu vardır.

Eğer Bu katliamı devletin tertiplediğini ve CHP’nin suç ortağı olduğunu devlet sırları kapsamında olduğu için açıklayamıyorsa derhal istifa etmelidir.

Her katliamın gerçekleştikten sonra devletin ismi dile gelmez ve Sünni İslam toplum suçlanır. Bu durum horoz dövüşü gibidir. Horoz dövüşünde horozlar birbirinin canını alırcasına kanatırken bahisçiler bundan kazanıyorlar.

Alevi katliamlarında  İzzettin Doğan gibi siyasal misyonerler  ve benzerleri kazançlı çıktıklarından dolayı devletin safında gerçekleri saptırarak Alevileri aldatmayı görev bilirler. Bir kısmı ise siyasal ideolojilerinin gereği kendilerine taraftar kazanmak için Alevilerle ilgilenirler.

Bu gün siyasi misyonerler Alevileri kendi rant alanlarına çekmek için Alavilere sahip çıkma yarışındadırlar. Kimi siyasi partilerde milletvekili olma hayaliyle kandırıyor, kimi illegalitedeki kendi amaçlarına yönlendirmek için…

Kimsenin bu insanların acılarını paylaşmak diye bir derdi yoktur. Bu oyun yüzyıllarca kadar uzun bir süredir devam ediyor. Kürd toplumu Mezopotamyalı olduğu için kendi milli değerleri olarak kabul ettikleri bu inanç sahibi Alevi Kürdleri ancak zor kullanılarak, oyunlar oynanarak inançlarından vazgeçirmişlerdir. Alevilerin Arap Mekke köleci İslam dinine bu şekilde aldatılarak yönlendirildi.

Madımak katliamı lanetlenirken bile Arapların ve TC simgelerinin kullanılması hala bu oyunlara devam edildiğini gösterir. Alevilerin Arap köleci dini ideolojisinin gericiliğine yönlendirilmek istendiğini defalarca yazılarımızda açıkladık.

Türkiyede  Kürdlerin siyasal tercihlerini de TC devletinin belirlediği gibi Alevilerin örgütlenme tarzı da Sünni İslam TC devletinin istediği biçimde yönlendirilmeye çalışılıyor. Bu siyasal bağımlılığın kimseye yararı olmayacaktır. Belki bir kaç kişi milletvekili olabilir, bazıları rant kırıntılarından faydalanabilir.

Madımak katliamını olay günü görüntüleriyle gün boyu haberlerde izledik. Oteli saran İslamcı faşist çapulcular 7 saat Oteli kuşatma altında tutarak yaktılar. Devlet sadece oteli aydınlarla birlikte yakan faşist çapulcuların güvenliğini sağlıyordu.

Devlet planladığı bu katliamı durdurmak için göz göre göre müdahale etmedi, Madımak yakılmadı, yaktırıldı! Bu katliamın ortaklarından biri de koalisyonda yer alan CHP’dir.

Yeniçeri devşirme neslinin partisi olan TC’nin derin politikası Alevileri Bektaşilik üzerinden özünden uzaklaştırıp Alevi inancını dejenere ediyor.

TC faşist devletinin kurucu partisi CHP’nin ilericiliğini yesinler! Tüm Alevi katliamlarında onlar vardır. CHP’nin hükümette olmadığı zaman hiç bir yerde Alevi katliamı olmadı ve Aleviler bu partiye oy veriyor!

Din eski siyaset biçimi olduğu gibi, din fanatikleri eski siyasi fanatik biçimdir. Mesele siyasetin kirliliği içinde insan olup olamamakla ilgilidir. Devlet bu tür cinayetleri organize ediyor, devlet bu konuda yargılanmıyor, insanlar birbirlerini suçluyorlar.

Burada katliamın ortakları, biribirini suçlayıp devleti hedef olmaktan çıkaranlardır dersek yanılıyor muyuz?

Bir taraf zalim Alinin zülfikarını, diğer taraf zalim Yezit’in kılıcını kullanmaktan vaz geçmelidir. Her kes kendini kendi orijinal inançın dayandığı ulusal kimliğiyle ifade etse kötü mü olur?

Bu vahşilere “sen hangi milletsin dediğiniz zaman “ben müslümanım Elhemdulillah, ümmeti muhammed’im” diyorlar. Diğerine sorduğunuz zaman Kürd olduğu halde o da kendini Mekkeli yamyam taifesinden, aynı anlama gelen ehl-i beyten veya ehl-i sünnetten gösteriyor.

İşte bunlar kendileri olamadıkları için birbirlerine düşman oluyorlar. Her gün Mekkeli Ali yalanlarını, Muaviye yalanlarını üfüreceklerine talancı güçlerin oluşturduğu bu ayrılıkları bırakmaları ve Mezootamyanın orijinal inancı aynı coğrafyanın yaşam biçimiyle uyum olan  Alevi inancına sahip çıkmaları gerekiyor.

İnsanların siyasallaşması derinleştikçe yanılgıları da gelişir. Kürt Alevilerini İran Şii Şeriat gericiliğine, Mekke şeriatçı Alici gericiliğine yönlendirerek bu yönelim üzerinden Türkleştirme politikası daha çok canlar yakacak.

Sakine ve iki arkadaşı gibi yüreği insanlıkla dolu insanlarımız kendi inançlarını ve ulusal kimliklerini Türkiyelileşmeye veya Türkleşmeye açık tutmadıkları için öldürüldüler. MİT’in derin taktiklerine uyumlu olmadıkları için o güzel insanların yaşam hakkı onlara çok görüldü.

Türkiyedeki tüm siyasiler Alevileri kullanmayı esas aldılar. Bu yüzden Alevi inancını  Mekke’ye, Kerbela’ya bağlayıp Şiileştirerek farklı göstermekle kalmadılar, Alevilerin acıları yetmiyormuş gibi kendi siyasal kirliliklerinin içine çekmeye devam ediyorlar.

Aleviler artık uyanmalıdır. Alevi örgütlüğünü Sünni İslam biçimine göre  nazari bilgilerle donatıp Alavileri kolaylıkla eritmeyi esas alıyorlar. Yavaş yavaş Şii ibadet ritüellerine alıştırılarak camiye doğru yönlendiriyorlar. Bunu Alevilerin katili olan devletin selameti için yapıyorlar.

Ne idüğü belirsiz Şii dedeler Ankarada Diyanetin İslam kurslarına anlınarak Alevilik terkedilip Aliciliğe yönlendiriliyor. Aleviliğin bitişi daha büyük sorunlar ortaya çıkaracaktır. Aleviler  çağdaş uygarlık için denge unsuruydu. Araplaştırılarak yarın bayanların üzerine Kerbelalı kadınlar gibi kafalarına siyah çarşav giydirileceği  veya giydirilmeye zorlanacağı muhakkaktır!

Dinler ve inançlar ile ilgili tarihi antropolojik gerçeklere rağmen Aleviler kendilerini sadece Ali üzerinden Mekke, Hüseyin üzerinden Kerbela Arap belasına  bulaştırarak bu yoldan Türkleşmeye doğru hızla yol alıyorlar.

Kendilerinin aidiyetinden koparak din siyaseti üzerinden kimliklerini kaybetme ile baş başa olan Aleviler İslam öncesi kendi Alevilik inançlarıyla buluşmadıkları taktirde gelecekleri olmayacaktır.

Sünni ve Şii gericiliğinin kendilerine biçtiği çerçeveden çıkmıyorlar. Bu yüzden İslam’ın kapsamında kalınca kendi inançsal varlıklarının evrensel haklarını da elde etmekten mahrum oluyorlar. Aleviler kendilerini İslam kapsamında tanıttıklarında devlet otoriteleri İslam’ın ibadet kurumlarını ve ibadet ritüellerinin yolunu gösteriyor.

Siyasiler günün koşullarında Alevileri kullanmak için Alevilerle ilgileniyorlar. Kimsenin Alevilerin çektiği acıları kendi bedeninde hissettikleri yok!

Katliamda bir çoğunu tanıdığımız aydınların yakınlarına acılarını paylaştığımızı belirtiyor, çok sinsice oynanan oyunlara gelinmemesini tavsiye ediyoruz. Yeter artık bu kadar kendi katillerimize yakın durmanın neden olduğu acılar ve gözyaşları!

MAKALEYİ SESLİ DİNLEYİNİZ

Madımak’ı Devlet Yaktırdı