KAÇIK DİKTATÖRLER VE KÜFÜRLÜ AĞIZ İSHALLERİ

Kanî Yado – 16.02.2016

“Siyasi kaçıkların küfürlü ağızları” konusu siyaset ile tıp biliminin bileşkesinde zuhur ettiği görülmektedir. İlk bakışta tuhaf görülse de şizofren siyasilerin psikoloji ile tanışıklığı hatırlanmalıdır.

İnsanlık tarihi TC diktatörleri kadar ağzı ishal olmuş, ağzı yalama olmuş diktatörler ile bir daha karşılaşacağını sanmıyoruz. Böyle unsurlar için “Allah kimsenin başına vermesin!”  geleneksel söylem vardır.

Komşu Türkiye’nin içişlerine karışmak gibi olmasın ama maalesef Allah kaçık diktatörleri Türklerin başına vermiş!

Demek ki, insanlar istediği zaman Allah insanı mahrum etmiyor. Kim ne isterse onu onu esirgemiyor. Türklerin ve Kürdlerin böyle özelliklere sahip lider heriflere sahip olması da toplumsal yapının tabiatına aykırı değildir.

“Allah her kesin niyetine göre verir” derler.  Meseleye sosyolojik açıdan bakıldığında, kaçık olmayan bir toplumun da kaçık olmayan liderlere ve devlet biçimlerine sahip oldukları biliniyor. Kötü yönetim, geri olan ve iyi olması düşünülemeyen bir toplumsal yapıdan yansımadır.

Toplumsal kalite, kanıksanan bir yaşam biçiminin sonucunda ortaya çıkar. Ağzı bozuk bir lider, her tarafı bozuk olan bir toplumun tercihidir.

Sahiden insanlar kendilerini doğru görmeleri gerekirken, neden aynaya baktıklarında kendilerini melek gibi görürler?

Halk arasında “yarı molla insanı imanden eder” diye bir tabir vardır. Yarım yamalak olanların üzerine söylenmiş çok sözler vardır.

Yarı köylü, yarı yamalak şehirli TC Cumhurdiktatörü Recep Tayip Erdoğan’ın kendi vatandaşının düz düz anasına gittiğine tüm dünya şahit oldu.

Aslında bu durum uygar olmayan siyasi öğelerin sınıf karakterlerinin dışa vurumu olduğu her haliyle belli oluyor.

Çocuklar kendi aralarında oynarlarken sık sık “benim babam senin babandan daha kuvvetlidir, benim babam senin babanı döver” şeklinde münakaşa ederler. Kürdler ve Türkler de kendi lider heriflerinin kudret üstünlüğünü ima ettikleri gözden kaçmıyor. Oysa bu karşıtlıkların ortak kaçık yanı belirleyicidir.

Türklerin bozkır-anavatan Orta Asya mitolojisinin sosyal gerçekliği ile kırsal yaşam kökenli Kürd lider heriflerin de diktatörlük dirayetleri komedisi can acıtmasaydı bizi güldürebilirdi ama insanın canını ve vicdanını acıtıyor!

Bu bağlamda böyle komedilere ve trajedilere neden olan önderlik biçimlerinin Ortadoğu önderlik tarzı olduğu anlaşılıyor.

Köylü hareketlerinde ileri sınıf ve tabakalar tez elden tasfiye edilir.  Recep Tayyip’in ümmeti de Kürd lider heriflerin ümmeti gibi köylü ağırlıklıdır. Mevcut köylü hareketlerinde köleci toplum gelenekleri hala yaşam buluyorsa köle-efendi ilişkisi siyasal yaşamda da kendini gösterir.

Yarı cahil ve ihtiraslı siyasi liderler kendileri gibi düşünmeyenleri aşağılarlar. Bu aşağılamalar aslında bir tasfiye hareketidir.

Bunlar düşünürlere, akademisyenlere, bilim adamlarına “aydın müsveddesi” diyebilecek kadar ukala olabiliyorlar.

Kendi insanını aşağılamayı, onlara hakaret etmeyi üstün olmanın vazgeçilmez imtiyazı olarak görürler.

Kürd lider herifler de çağdaş düşünebilen Kürdleri aşağıladıkları, tasfiye ettikleri, hatta canını aldığı gözden kaçmadı. Geçmişte Dr. Şıvan nasıl katledildi? Kafaları doğru çalıştığı için kaç bin Kürd öncüsü infaz edildi acaba?

Elbette bunlar bunu yaparken sersem hindi gibi kabardıkları görülüyor. Bilimi aşıp tanrı katına kadar ulaşma imaları da gözden kaçmıyor. Böyle kudretli liderleri sorgulayanlar suikaste kadar varan bir karşılık bulabiliyor!

Rabbim onları Saddam gibi fare deliğinde yakalanmayı nasip etsin. Hitler’in başına yağan hür dünyanın bombaları gibi bombalar başlarına yağsın. Kendi insanını aşağılayan, hakaret eden hiç bir lider bozuntusu bu sondan kurtulamamıştır ve kurtulamayacaktır.

Cumhurdiktatörü Recep Tayip, kendisi gibi düşünmeyen binlerce akademisyene “aydın müsveddesi” demekten hiç çekinmedi. Çünkü bu coğrafyada düşürülmüş insanların kapıkulluğu bu tür ukala lider heriflerin boşboğazlığına zemin hazırlıyor!

Geriliğin sonucunda ortaya çıkan ukalalar kendilerinde insanlara küfretme hakkını bulabiliyorlar. Saddam kükrediği zaman fare deliğinde yakalanacağını hiç düşünmemişti.

Hitler’in başına yağan hür dünyanın bombaları bunların da başına yağacağını hiç düşünmezler. Kendi insanını aşağılayan hiç bir lider bozuntusu bu sondan kurtulmamıştır ve kurtulamazlar!