TECAVÜZLER İŞGALCİLERİN KÜLTÜRÜDÜR

Kani Yado – 15.07.2013: Siirt’te Belediye Başkan Yardımcısının iki kızla arabada yakalanması sapıklık konusunu yine gündeme taşıdı. Sosyal medyada halkın malum tepki şeklini tahmin edersiniz.

İslam coğrafyası çok ilginçtir. Sapıklık olaylarına linç boyutunda tepki gösterirken sapıklığı sorgulamaz. Nedenlerinin ortaya çıkabileceği alanlara hiç yönelmez! Biz buna kurnazlık diyemeyiz elbette. Ezber yaşamın ezber tepkisi olarak kabul edebiliriz.

İslam toplumu geleneksel tarzda zina konusunda sapıklığın failini yargılarken linççilerin de sapık eğilimli oldukları gözden kaçmıyor. Sapıklığın şeriatla meşrulaştırılmış biçimine uygun olmayan tecavüzlere geleneksel tepkiyle ortaya çıkıyor ve karşı çıkıyor.

60 yaşındaki bir gelenekçi insan, 13 yaşındaki bir kız çocuğunu sapık geleneklere uygun olarak çocuğun ebeveynlerinden satın alıp evlenerek çocuğa tecavüz etmeye tepki duyulmaz.

Bu tecavüz inançsal törenlerle gerçekleştiği için tecavüz kapsamına alınmıyorlar. Oysa hem insan ticareti denen yüz kızartıcı suçtur hem de çok çirkin bir çocuk tecavüzüdür.

Basın ahlakı gereği isim vermeden mahkemeye intikal eden bazı olayları örnek gösterebiliriz. Taşıdığı İslam inancına ve şeriat kurallarına göre yaşamayı esas alan bazı TC vatandaşları kadın-cariye müessesesini çalıştırırken TC’nin yasalarına aykırı davrandıkları için yargılanırken şeriata göre eylemlerinin suç olmadığı şeklinde kendilerini savundular.

Kendi fiillerini savunurken dini önderlerin de yaptığı şekilde elbette geçmişten örnekler vereceklerdir ama TC yasaları çağımızın yasaları olduğu için bu yasalara göre yargılanmak zorunda kalıyorlar.

Basın ahlakını bilenler mahkeme kararı çıkıncaya kadar söz konusu Siirtli bireyi sapıklıkla suçlanamaz ancak, Türkiye’de sapıklığın mahkeme kararlarıyla korunduğu yine mahkeme kararlarıyla tescil edildi.

Mahkemeler sapıklığı korumak için kurulmaz ama işgalci Türkiye Cumhuriyeti Devletinin  Kürdistan’ı işgal edip sömürgeleştirmesi  tecavüzün ve sapıklığın en uc zirvesidir.

Çocuk tecavüzleri başta olmak üzere her türlü tecavüzler bu işgallerle ilgilidir. İşgal edilerek ülkelere yapılan tecavüzlerle işgal edilen ülkelerin, kadınlarına, kızlarına, çocuklarına tecavüzlerin yolları açılır. Halife Ömer döneminde Arap talancıları tarafından işgal edilen Mezopotamya hala kendine gelemedi.

Meyopotamya ve diğer yerler tecavüze uğrarken ve ilhak edilirken kadın ana cariye yapılarak seks köleliği müessesesiyle tecavüz kurumlaştı ve Mekke köleci toplum sisteminin inancında erkeklere tanrısal  hak olarak kabul ediliyor.

Günümüze kadar inanç üzerinden tecavüzün kurumlaştığı talancı ve yalancı sistemlerde çocuk istismarları ve tecavüzleri had safhaya geçti. Kimse Rabbimizin güzel insanları nasıl Arap çapulcuları tarafından seks kölesi yani cariye yapılacağını sorgulayamadı.

Ortadoğu bataklığında peygamberlerin ve sahabelerinin cariyeleri olabiliyorsa orada düşürülmüş insanlık vardır. Rabbimiz kadın anayı cariye yapmayı erkeklere nasıl hak olarak tanıyabilir? Bu ewrdemsiz yaratıklar Rabbimize de buna benzer çok iftiralar atıyorlar, bu yalancılığın, utanmazlığın  en çirkin şeklidir.

Eğer bir Müslüman bunu erkeklere tanınan hak olarak kabul ediyorsa Rabbimize inanmıyor demektir. Çünkü O’nun sevgisini taşımayan, onu tanımayanlar ancak O’na bu iftirayı arabilir.

Rabbimiz yarattıkları insanları erkeklerin önüne köle, cariye, seks kölesi olarak atmaz. Bu büyük yalan Rabbimize inanmayanlar tarafından uydurulmuş ve kutsal kitaplara geçmiştir. Rabbimize inanan hiç kimse bu erdemsizliği kabul etmez.

İşgalleri, tecavüzleri, fetihleri kahramanlık vesilesi olarak düşünen talancı tecavüzcülerde vicdan gelişemeyeceği gibi Rabbimize olan inanç da gelişmez. O yalancıların tüm inançsal gösterileri kendi iç dünyalarındaki çirkinliklerini saklamak/ maskelemek için değilse nedir?

Kürdlerin topraklarının Arap Mekke cahiliye orduları tarafından istila, talan ve tecavüzlerde maddi varlıkları talan edilmekle yetinilmedi, Kürtlerin kadınları, diğer halkların kadınları kızları  Mekkeli İslam cahiliye orduları tarafından cariye pazarlarına sürüldü.

Bu koşulların ortaya çıkardığı zaşam biçiminde sapıklık İslami kurallara göre yapıldığı takdirde normal karşılanırken, bunun aksi biçiminde ise linç devreye girmektedir. Sapıklığın nedenleri sorgulanmadan sapıklığa karşı önlem alınması mümkün değildir.

Mutlaka sapıklığın gerçek arabesk ve alaturka künyeleri orta çıkarılmalı, işgal ve talanlarla ilişkisi ortaya çıkarılarak sapıklığa karşı dünya insanlığı ciddi önlemler almalıdır.

Sapıklık inançlarla gelenekselleştiği zaman bir yaşam biçimine dönüşür.

Bizi ruhen tutsak eden Arap-osmanlı-Türk-İslam kültürü facianın da ötesinde bir vaka değil mi?

Farz edelim yanındaki 60 yaşında bir geleneksel sapık 13 yaşındaki bir kızı Ebeveyninden istediği zaman, hele aile yoksul olduğunda satış anlamına gelen rıza göstermemesi için bir neden kalmaz.

Böylece dini nikah yapılarak tecavüz inançsal kurallarla gerçekleşir. Burada tecavüz sabit olduğu halde toplum tarafından bir tepkiyle karşılaşmaz.

İslama göre 9 yaşından büyük olan kız çocukları evlenebilirler. Kız çocukları Allahın emriyle ve peygamberin kavliyle istenerek bu şekilde satılıyorlar.

Dini nikah yapılarak tecavüz meşru gösteriliyor. Bu tecavüz biçimi tecavüzlerin en çirkin biçimidir. Çünkü Rabbimizin çocuklara bahşettiği çocukluk yaşanmadan onun adını kullanarak satın alınıyor ve onun adı kullanılarak nikah edilerek tecavüz fiili gerçekleşiyor.

Siirtteki olay siyasi çekişme vesilesi yapılıp BDP’yi kötülemeye yeltenenler önce tecavüzlerin arabesk ve alaturka künyesini çıkarma zahmetine katlanmazlarsa bundan sonra daha çok tecavüzlerle karşı karşıya geleceklerdir.