kaniyasor

kaniyasor.WordPress.com

AZİZ NESİN’LİK TÜRKİYE

Posted by kaniyasor 27 Ağustos 2016

k.y.Kani Yado – Posted by kaniyasor 9 Haziran 2012

Üstat Aziz Nesin insanlara öyle güzel ayna tuttu ki, kendi ismi bile düşünce âleminde bir kavram oldu. Sağında Aziz Nesinlik, soluna bakıyorsun Aziz Nesinlik, cemaatlere bakıyorsun damda bir deli ve seyircileri…

Gençlik yıllarımda bir şeyler sezinlemiştim. Bir gizli elin her kesi kendine benzetmek için çalıştığını fark etmiştim ama çözemiyordum. Meğer o gizli el Şaban’ın eliymiş. Şaban deyip geçmeyin.

Ona Beton Şaban mı dersiniz ne dersiniz deyin, O Şabanların en Şabanıdır. Bir bakarsınız Doğu cephesinde vatan Kurtaran kahraman Şaban, bir bakarsınız Batı cephesinde tam Şaban oğlu Şaban.

Şaban’ın burnunu sokmadığı yer mi var?

Toplumu sağa yatırmak için solda, toplumu sola yatırmak için sağda cambazlık yapar.

Öyle cambazlalar yaptı ki Osmanlı Mezarlığı sakinleri olan Türkleri, Kürtleri ve her kesi kendine benzetti.

Yalnız insanları mı? Hayır, her şeyi kendi rengine boyadı. İnsanlar Şabanca bakar, Şabanca düşünür Şabanca icra eder. Yani tam Aziz Nesinlik bir şey!

Solda olanlar çok iyi bilir, öyle Şabanca sol teoriler icat edildi ki, eğer sol zahmete girip Şabanizm devrimi yapmak isteseydiler bütün dünyayı Şabanlaştıracaklardı. Marks, düşüncelerinde tahrifat yapıldığı için Yüce Rabbimizin nezdinde dava açacak, sosyalizmi Şabanizm olarak tahrif ettiler diye!

Hele NATO icadı bir Şabancı politik İslâmcılık icat edildi ki hakeza bu Şamanizm ile bütün Dünya İslamlaşacak/Türkleşecek. Yarın bütün dünya Şabanlaşmasa, ertesi gün mutlaka!

Bütün Dünyanın Şabanlaşması yerin göğün Şabanlaşması demektir. Uluslararası Türkçe dili festivalleri boşuna mı yapılıyor? İşte Turan, işte Felah ve Salah!

Osmanlı Mezarlığı üstat Aziz Nesin’in ganimetiydi. Osmanlı Şabanizm’i küçümsenecek bir şey değil. Hele insanlar Kürt düşmanlığında Şabanlaşınca görün o zaman Vatan ve Sakarya’da kahraman Şabanları!

Şabanlığın kaybı olmaz, vursa da kazanır, ölse de kazanır. Bu Şabanlık öyle ayarlanmış!

Hadi Aziz Nesin üstat!

Hadi kurban olam,

kadan alam yaz! Yaz bu Osmanlı Mezarlığının hortlayan Şabanlarını. Damda Şaban var de,

Şabanlar hepsi seyirci de,

Şabanlar hepsi damda de,

yeter ki de, ne dersen de!

Amaç Osmanlı Mezarlık sakinlerini uyandırmak için midir nedir, hortlayan her kes ağaçların tepesine, damların üstüne çıkıyor. Tam bir Aziz Nesin’lik manzara! Rahmetli böyle konuları çok severdi. Sağ olsaydı komedi konusu sıkıntısı çekmezdi bu sırada.

Üstat Aziz Nesin ilginç bir insandır, bu ilginçliğiyle dünyanın kalbine girdi. O yüzdendir aptalları çok severdi, aptallar onun için velinimetidir, dama çıkarırdı deliyi ve komedi konusu yapardı seyirciyi . O yüzdendir yüzde altmışlıklar bilmiyorlar onun mezarının yerini .

Üstadım ahmakları adam yerine koyduğu için yüz üzerinden altmış puan verdi! Doğal olarak bunun rizükosu da var! Ahmakları adam yerine koyduğunuzda ne ölünüze ne de dirinize hayat hakkı tanırlar! Aziz Nesin üstat ahmakları hep adam yerine koydu, komedi konusu yaptı, artist yaptı, figüran yaptı. Ahmaklar tazı olur avcı için, eşek olur efendisinin ağır yükü için! Bu yüzden diktatör aptallar şabanlaşmıyorlar mı?

Üstadın bu konuda bildikleri var. Sivaslılar bile onu İbrahim Halil yapıp yakamadılar.

İnanın öyle bir dolmuşum ki, Aziz Nesin üstadın yerini almak insanın aklına geliyor. “Bütün şabanlar aptaldır’’ gibi bir şeyler yazmak lazım. Mesele bir delinin damda olması veya tüm ahmakların damda olması değil. Sokaklar nasıl Kemallerle doldu?

Nereye bakıyorsunuz Mustafa, nereye bakıyorsunuz Kemal, al işte sana Şaban!

İşte sorun buradadır. Nereye bakıyorsun Kemal heykelleri, siyasetin hangi karanlık köşesine bakıyorsun Kemal. Hangi televizyona bakıyorsanız devlet sözcüsü gibi konuşan bir Kemal! Ne çok Kemaller varmış bu mezarlıkta!

Her darbe öncesi bir haber uçurulur Kürt Kemallere ‘’hele sen çık yabancı ellere, sağlıklı ve müreffeh bir ortamda kal’’ sırası geldığinde hizmet-i devlet-i kebire, icra-i hizmet eyle’’ diye!

Osmanlının dağılmasıyla başalayan Kemal üretimi Avrupa’nın sanayi sorunudur.  Avrupa kapitalizmi üretimde dünyanın öncülüğünü yaptı, elbette Kemal üretimini de yapar. Avrupalılar Kemal üretimini mal ve hizmet sektörünün bereketi için, Kemallerden Şaban türetmek için bu yola başvurdular. Sanayi devrimi her şeye kadirdir elbette.

Bizim aklımızın almadığı Kuzey Kürdistan! Bunlar ne biçim insan? Bir elini sallasan bin Kemale değer. Bu Kürt Kemaller bir alemdirler.

Kürt Kemal isminde bir komşum vardı, biraz havalı olsun diye Kemal isminin önüne Kürt lakabını koymuştu. Her kes Kürt Kemal diyordu. Biraz havasını almak için gidip tanıştım. Onunla tanışmayı kimseye tavsiye etmem!

Bu Kemal de başka Kemal! O da Laz Recep gibi Anadolu’dan kalkıp Kasımpaşa’ya gelmiş. Kasımpaşalı Laz Recep bir Arap şeyhin dergahının damadı olurken, bizim Kürt Kemal Cübbeli Ahmet efendinin uluslar arası damadı olmuş. Avrupa Eurosuna sahip Şabanlar, damatlikta daha sadık damat olurlar. Cübbeli Ahmet Efendinin Cariye İthalat ve İhracat Limitet Şirketinin nikâhında mesut ve bahtiyar olmak en ideal mümin Şaban olmaktır!

Hele siyasi Şabanlar bir başka alem. Hepsinin ismi Kemal! İsimleri Kemal olmayanlar da Şabanist Kemalist olurlar. Kemaller bir başka kemal. Kemal Bukay hoca mutlaka Adnan Hocanın televizyon stüdyosuna uğramıştır. O stüdyoya giden bir daha stüdyoları terk etmez. Oraya giden kendini cennette sanıyor.

Arap çöllerinin sıcaklığında ateşlenen erkekler de bu dünyada cennet inşa etmek için dinler ilan edip, bu dinlerle etrafında hurilerle cennetin ortasında oturdular.

İhtiyar Kemal Burkay televizyonlara iyi alışmış. Türkiye’de Ak Parti arabesk usulünden erkeklere cennet hazırlarken Adnan Hocanın deneyimlerinden, Cübbeli ulema Ahmet Hocanın,ulema AbdulFetullah hocanın duasını almış. Türkiye ve Kürdistan’da her taraf ulema dolu! Cübbeli, cübbesiz ,üfürüklü,tekkeli Mekkeli! Nefesi üfürmeye muktedir olan her kes üfürüyor ve ulema oluyor Mısırda olduğu gibi.

Zaten ulema dediğinizde aklınıza cennet gelir. Kemal Burkay abi ihtiyardır artık, bir ayağı bu dünyada bir ayağı o dünyada. Öbür dünyadakilere şairlik sökmez. İnsanlar bu dünyadayken üfürükçülerin duasını almalıdır. Şimdi televizyoncular ona iyi ısındılar. Ne de olsa devlete sadıktırlar bu televizyonlar. Kürtleri ihtiyar Kemalin şahsında rezil û ruspa yapmak için iyi bir fırsattır onlar için.

Kürt Kemal ile Şabanist Kürt Mehmet Metiner’e birer sopa verip Kürt Ahmet Türk’ü çağırıp bunlara boğdurmak istediler, olmadı. Böylece boğan Kürt, boğulan Kürt, boğduran Şaban olacaktı. Şabanların ipiyle kuyuya inilmez demedim mi?

Ahmet amca sen galiba bu Şabanlara fazla yüz verdin. Ne cüretle çağırıyorlar seni?

Bu Şabanlar senin burnuna kafayı takmış!

Sen böyle değildin.

İyi ettin ki gitmedin!

Gitseydin Şabanları şahlandırırdın.

Öyle ya Şabanların cemaatinde, meclisinde Şamanist ve Şabanist yemin edilirse kendilerinden sayarlar insanı. Bir daha ne bir ayağını kaldırarak ne de kaldırmayarak yemin edilmeyecek.

Kendi yeminimiz kendimize olsun.

Kürt Kemaller Şabanlaşalı beri siyasetin Şabanist pazarına düştüler. Bu pazarda palyaço gösterisi var. Palyaçolar danışıklı bir oyunu, oyuna koymuş oynuyorlar

 

Yorum bırakın